Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmak için değiştirilmesini koşul koştuğu 6284 sayılı kanun için ‘Kırmızı çizgimizdir’ diyen AK Partili Hasret Varlıklı, gaye haline getirildiğini ve yüzlerce tehdit iletisi aldığını söyledi. Güçlü, ayrıca “Ben tartışılamaz demedim. Keşke daha düzeyli, insani, İslami bir ortamda tartışabilsek” sözlerini kullandı.
Fatih Erbakan’ın genel lideri olduğu Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na katılmak 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değiştirilmesi talebinde bulunmuştu.
Partiden daha sonra yapılan açıklamada bu talebin kabul gördüğü bildirilmiş, Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanı Deryan Yanık ve AK Parti Küme Başkanvekili Hasret Zengin’den bu açıklamaya itiraz gelmişti. Zengin, ilgili yasa için ‘Kırmızı çizgimizdir’ demişti. Zengin’in bu çıkışının parti etraflarında rahatsızlık yarattığı dillendirilmişti.
A Haber yayınına bağlanan Varlıklı, maksat haline getirildiğini ve yüzlerce tehdit bildirisi aldığını söyledi. Varlıklı,’Ben tartışılamaz demedim. 6284 alışılmış ki tartışılabilir Keşke daha insani, düzeyli, İslami bir ortamda tartışabilsek’ dedi. Güçlü, şunları kaydetti:
“Hedef haline geliyorum”
Artık bu bahis hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Gaye haline geliyorum. Sayın bakanımız açıklama yapıyor, sayın cumhurbaşkanımızın açıklamaları var ancak ben bu hususta ne vakit bir şey söylesem normali çok aşan bir amaç olma hali ortaya çıkıyor.
Sadece Twitter’dan değil, çok nizamlı ve planlı bir atağa dönüşüyor. Bununla da kalmıyor, telefonuma yüzlerce tehdit bildirileri alıyorum. Bunun ne kadar önemli bir husus olduğunu bilmiyorum kamuoyu fark ediyor mu…
6284 doğal ki tartışılabilir, İstanbul Kontratı çok tartışıldı. Benim itirazım yoluna, sistemine lakin bundan kamuoyu yeteri kadar rahatsızlık duymuyor. Doğrusu bu ataklar Türkiye’de bayanları çok rahatsız ediyor.
‘Konuşan, bir erkek arkadaşımız olduğunda sorun olmuyor’
Bütün bayanları rahatsız ediyor. AK Parti 50+1 almaya çalışıyor. Önümüzdeki seçimlerde sayın cumhurbaşkanımızın seçilebilmesi için yaklaşık 29 milyon, yuvarlayacağım 30 milyon oya gereksinimimiz var. Bu 30 milyonda bayanların oyu asgarî 10 milyon.
Bu kadar kıymetli bir hususta, bayanları bu kadar rahatsız eden -tartışma üslubuyla, içerikten bahsetmiyorum- diğer bir mevzu var mı? Çok yalnızız.
Bu mevzuya kimse girmek istemiyor zira gaye oluyorsunuz. İşte ben. Ben AK Parti küme lider vekiliyim. Ben kendi fikirlerimi anlatmıyorum, kümemiz ismine konuşuyorum lakin kümemiz ismine konuşan bir erkek arkadaşımız olduğunda hiç sorun olmuyor.
“YRP müsaade etsin…”
Ben konuştuğum vakit tanımı imkansız bir biçimde planlı, sistemli bir hücuma uğruyorum. 6284 bizi bölen bir tartışma olamaz. Bu türlü bir tartışma üslubu olamaz.
Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmayı Saadet Partisi açmıştır. Bugün altılı masaya baktığınız vakit yan yana durduklarında var mı bir çatışmaları? Sayın Akşener, İstanbul Sözleşmesi’nin geleceğini söylüyor. Saadet Partisi’nden en ufak bir ses yok, bir uzlaşma var.
Siyasi partilerin farklı bahislerde kendi fikirleri kesinlikle ki vardır lakin bunlar yan yana gelmeleri konusunda mahzur teşkil etmiyor. YRP de bu hususta nasıl istiyorsa o denli düşünebilir lakin müsaade etsinler biz de AK Parti olarak- sayın Derya Yanık’ın sayın cumhurbaşkanımızla irtibatı olmadan bu mevzuya dair bir açıklama yapması mümkün müdür?
“Yalnızlıktan yorgunum”
Sunucu Melih Altınok’un “Bu taarruzlar muhalefetten mi geliyor” sorusuna olumsuz yanıt veren Güçlü, şunları dedi:
“Bu tartışmanın üslubuna itirazım var. Artık bu kanunla ilgili hiçbir şey söylemek istemiyorum. Yorgunum. Yalnızlıktan da yorgunum, topluluğumuzun içinde bulunduğu durumu değerlendirirken de hüzün duyuyorum. Ben tartışılamaz demedim. Keşke daha insani, düzeyli, İslami bir ortamda tartışabilsek.”